Karadeniz bölgesi insanının başlıca geçim kaynağı olan fındık, Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu
yana ülkemiz açısından stratejik öneme sahip tarım ürünü olma özelliği taşımaktadır.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1 Kasım 1937 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açış
konuşmasında; Önümüzdeki yıl içinde, fındık başta olmak üzere diğer belli başlı ürünlerimizi de
ilgilendiren birlikler kurulmalıdır" direktifi sonrası fındık Milli bir ürün halini almış, fındık konusu
Cumhuriyet döneminde ciddiyetle ele alınarak önemli çalışmalar yapılmış ve Karadeniz insanının en
önemli geçim kaynağı haline gelmiştir.
Fakat ne yazık ki son yıllarda iktidarın hatalı tarım politikaları ve kötü ekonomi yönetiminin sonucu
olarak fındık üreticisi emeğinin karşılığını alamamakta, her yıl katlanarak artan girdi maliyetlerini
karşılayamamakta ve tarım alanlarının verimliliğinin arttırılması için gereken kaynağı
ayıramamaktadır. Ayrıca, artan maliyetler karşısında zarar eden üreticiler fındık hasadından
vazgeçmekte, özellikle genç nesiller tarım topraklarını terk ederek büyükşehirlere göç etmektedirler.
2023 yılı verilerine göre 684 bin tonluk üretim miktarıyla küresel fındık pazarında lider konumda olan
ülkemiz, dekar başına alınan ürün miktarında birçok ülkenin gerisinde kalmakta, son yıllarda fındık
tarımı açısından ciddi bir tehdit haline gelen Kahverengi Kokarca zararlısı nedeniyle bir önceki yıla
oranla yüzde 15’e varan kayıplar yaşamaktadır.
Öte yandan, fındıkta 2012 yıllında dekar alana 150 lira olarak uygulanan alan bazlı destek tutarı; 2013
yılında 160 lira, 2014 yılında 170 lira olarak uygulanmış, son 10 yılda mazot, gübre, ilaçlama ve işçilik
giderlerinde yüzde 1000’den fazla artış yaşanmasına karşın bu konuda gereken düzenleme
yapılmamış halen 170 lira olarak uygulanmaya devam etmektedir.
Tarım ve Orman Bakanlığı 2022 yılı verilerine göre Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı yaklaşık 450 bin
fındık üreticisi bulunmakta, aileleriyle birlikte dolaylı yoldan 2 milyonu aşkın insanın geçimi fındık
tarımına bağlıdır.
Karadeniz’in ‘Yeşil Altını’ olarak tabir edilen fındık, bölge ve ülke ekonomisine hatırı sayılır derecede
katkı sağlarken aynı zamanda bölge insanının sosyal ve kültürel yaşam biçiminin temelini
oluşturmaktadır.
Fındık, Karadeniz insanı için olmazsa olmaz bir değer, evlenecek çiftler için düğün ve nişan parası,
başta üniversite eğitimi olmak üzere öğrenciler için okul harçlığı, ev ya da araba alacaklar için önemli
bir birikim kaynağı, borçlular için ise güvencedir.
Milli ve stratejik tarım ürünümüz olan fındık, ülkemize yıllık 2 ila 2,5 milyar dolar döviz girdisi
sağlarken, dünyada çikolata, sürülebilir krema, bisküvi ve pastane ürünleri gibi yıllık 300 milyar doların
üzerinde katma değerli ürün ve mamûl için olmazsa olmaz bir hammadde niteliğindedir.
Tüm bu somut veriler net biçimde ortada iken, fındık üreticisi emeğinin ve alın terinin karşılığını
alamamakta, tabiri caizse; fındığın kaymağını üreten değil fındık baronları yemektedir.
Her hasat sezonu öncesi üretilen spekülasyonlar ve çeşitli ayak oyunlarıyla fındık fiyatı tepetaklak
edilmekte, bu sene de tekrar edilen bu kirli senaryoyla serbest piyasada 140 liraya kadar yükselen
fındık fiyatı; a’dan z’ye diğer tüm ürün ve mamullerde fiyat artışı yaşanırken 100 liraya kadar
düşürülmüştür. İçerisinde bulunduğumuz ekonomik koşullarda başta hammaddesi fındık olan çikolata ve krema olmak üzere hemen her gün tüm ürünlere zam gelirken fındık alım fiyatının anormal seviye
aşağı düşürülmesi akılara zarar veren maksatlı bir durumdur.
Tüm bunlar mevcut iktidar yetkilileri başta olmak üzere herkes tarafından çok iyi bilenmesine rağmen,
halen fındık üreticisinin hakkı yenilip, gasp ediliyorsa; iktidar sahipleri fındık üreticisine sahip çıkmıyor,
fındık baronlarına çanak tutuyor demektir.
Değerli basın mensupları,
Yine bir fındık sezonun arifesindeyiz. Üreticilerimiz hasat için gün sayıyorlar. Fakat ne yazık ki ortada
ne bir taban fiyat var ne de fındık alım politikası!
İktidara sesleniyoruz;
Ülkemize her yıl milyarlarca dolar döviz girdisi sağlayan, dolaylı yoldan 2 milyonu aşkın insanın geçim
kaynağı, Milli ve stratejik tarım ürünü olan fındıkta taban fiyatını açıklamak için hala neden
bekliyorsunuz?
2024 yılı fındık taban fiyatı bugünden tezi yok derhal açıklanmalıdır!
Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel ve bölge milletvekillerimizin deklare ettiği gibi; açıklanacak fındık
alım taban fiyatı kesinlikle ve kesinlikle 160 liranın altında olmamalı, ayrıca dünyaca ünlü Avrupa
Birliği tescilli Giresun kalite yağlı fındığımıza gerçekçi bir fiyat farkı verilmelidir.
Geç ve üreticiyi memnun etmeyecek bir taban fiyat açıklaması ile üreticinin bir yıllık beklentisi boşa
çıkarılmamalıdır. Fındık üreticisi baronların eline mahkum edilmemeli, fındık baronlarının ekmeğine
iktidar eliyle yağ sürülmemelidir.
Fındık taban fiyatı açıklanır açıklanmaz devlet adına müdahil alım yapacak olan Toprak Mahsulleri
Ofisi’nin (TMO) alım politikası hızla belirlenmeli, üreticinin teri kurumadan alım kampanyasına
başlanmalıdır.
Ekonomik koşullar ve fındık fiyatının spekülasyonlara açık bir tarım ürünü olduğu göz önünde
bulundurularak, TMO’nun alım sonrası ödeme takvimi kısa vadeli olmalı, 20 günü geçmemelidir.
İktidara çağrımızdır. Fındık üreticisi bu toprakların gönüllü bekçileridir. Devletimiz fındığa ve fındık
üreticisine sahip çıkmalı, baronların yanında değil, üreten, şehrine, bölgesine ve ülkesine katma değer
katan üreticinin yanında olmalıdır.
Cumhuriyet Halk Partisi, fındık tarımı yapılan şehirlerimizin İl Başkanları olarak,
Ülkemiz ve bölge ekonomisi adına son derece kritik öneme sahip olan fındık üretimi ve fındık
üreticisinin sorunlarının çözümü, sektörün geliştirilmesi için doğru politikaların acilen hayata
geçirilmesini, en öncelikli tedbir olarak; önümüzdeki hasat döneminde artan girdi maliyetlerinin
karşılanabildiği, üreticinin emeğinin karşılığını alabildiği en az 160 liradan düşük olmamak üzere taban
alım fiyatı belirlenmesi, fiyat istikrarının sağlanması için TMO tarafından doğru kararların alınması
gerektiğini önemle deklare ederiz.
İlerleyen aşamada ise; fındık üreticisinin sorunlarına kalıcı çözümler sağlayacak politikaların
geliştirilmesi, alan bazlı destek bedelinin günümüz ekonomik koşullarına uygun şekilde
güncellenmesi, fındık bahçelerinin yenilenmesi ve bakımı için yeterli desteklerin sağlanarak
verimliliğin ve sürdürülebilirliğin arttırılması yönünde adımlar atılması ve ayrıca üreticilerin sosyal
güvenlik imkanlarından faydalanabilmesi için yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
Cumhuriyet Halk Partisi, fındık üretimi yapılan şehirler, İl Başkanları olarak kamuoyuna saygıyla
duyururuz.
Dr. Gökhan Şenyürek, Giresun İl Başkanı
Bülent Akpınar, Ordu İl Başkanı
Mehmet Özdağ, Samsun İl Başkanı
Oğuz Can Curoğlu, Sakarya İl Başkanı
Özcan Dağıstanlı, Düzce İl Başkanı
Devrim Dural, Zonguldak İl Başkanı
Mustafa Bak, Trabzon İl Başkanı
Bülent Sarı, Kocaeli İl Başkanı
İsmail Cem Akyol, Bartın İl Başkanı
Dilek İlke Karabacak, Kastamonu İl Başkanı
Orhan Yusuf Atan, Artvin İl Başkanı
Çağdaş Kurtgöz, Tokat İl Başkanı
Tahsin Mert Karagöz, Bolu İl Başkanı
Aykut Cem Yalçınkaya, Sinop İl Başkanı
Saltuk Deniz, Rize İl Başkanı
Özgür Deniz Demir, Gümüşhane İl Başkanı