Kamu hizmeti
Gazeteciliğin bir kamu hizmeti olduğunun altını çizen Başkan Çetin, “Bu
nedenle basın özgür ve sansürsüz olmalı. Ancak, sürekli değişen kanunlar ile
basındaki özgürlük git gide kısıtlanırken, sırf yazdıkları için yargılanan ve
cezaevine giren gazeteciler var. Ama gazetecilerden halkın beklentisi, devletin
beklentisi çoktur. Çünkü gazetecilik kamu hizmetidir. Gazeteci doğru, güvenilir
ve objektif haberciliğini yaz-kış-kar-çamur demeden yerine getirmeye
çabalarken karşılığını ise hiçbir zaman alamamaktadır” dedi.
Meslek olmalı Gazeteciliğin her geçen gün özellikle ekonomik nedenlerle zorlaştığını hatta
yerel medyada gelir yetersizliği nedeniyle birçok gazete ve internet sitelerinin
dahi kapanma ile karşıya kaldığını ifade eden Çetin şunları belirtti.;
“Bu nedenle yerel medya bir şehrin sesi olması nedeniyle çok daha fazla
desteklenmeli. Tasarruf tedbirleri kapsamında basına yönelik alınan kararlar
yeniden gözden geçirilmeli. Sosyal medya ile her önüne gelenin ‘gazeteciyim’
demesinin önüne geçilmesi için de biran önce ‘Gazetecilik Meslek Yasası’
çıkartılmalıdır.
Tehdit ve şantaj
Bu konuda tüm meslek örgütleri birlikte mücadele vermeli özellikle de her
kesimin değil bizlerin de şikayetçi olduğu haberciliği tehdit ve şantaj haline
getirmiş olanların önüne geçilmelidir. Mesleki sorunlarımızın en aza indiği, her
gazetecinin gerçeği çarpıtmadan, gizlemeden haberini ve görüşlerini özgürce
yansıtabileceği günlere kavuşmak dileğiyle tüm meslektaşlarımın 24 Temmuz
Basın Dayanışma Günü’nü kutluyorum. Unutmayın! Basının ne iktidarı, ne de
muhalefeti olur. Gerçek özgür basın milletin sesidir”.
Terzinin pantolonu sökük olurmuş…
Herkesin derdiyle dertlenen- ilgilenen biz gazeteciler kendi meselelerimizi
gündemde tutamayız. Bu mesleğin sorunlarını bir türlü olması gereken gibi
konuşamayız.
Gazetecilerde sorundan bol bir şey yok.
Mesela çalışanların güvenlik, geçim, sendikalaşma, gelecek gibi ciddi
eksiklikleri- sorunları var.
Konuşulmaz.
Gazetecilerin olduğu kadar gazetelerin de sorunları var.
Hiçbir zaman gelirleriniz ile giderlerinizi denk getiremezsiniz. Çünkü ürettiğiniz
ürünü maliyetine bile satamazsınız. Reklam kültürü bu ülkede oturmamış,
anlaşılmamış, o anlamda bir getiri büyük ölçüde yok.
GAZETECİLİK DE BİR KAMU HİZMETİDİR
Ama gazetelerden beklenti çok…
Halkın beklentisi çok, devletin beklentisi çok…
Çünkü bu iş ticari bir mesele olduğu kadar bir kamu hizmetidir.
Öncelikle güvenilir olmak, doğru, güvenilir ve objektif habercilik yapmak gibi
emek isteyen maliyeti yüksek bir beklenti var. Yaz kış kar çamur demeden
gazetenizi çıkaracaksınız. Herkes tatil yaparken gazeteler çalışır.
Pandemide herkes evine kapanmışken bile bizler gazete çıkardık. Gelirler dibe
vurdu, giderler aynı kaldı. Kısa çalışma ödeneği dışında gözle görülür elle
tutulur büyük bir destek hatırlamıyorum.
RESMİ İLANA ZAM GELMEDİ ÇÜNKÜ…
Devletin bu kamu hizmetine en büyük katkısı ise resmi ilanları yayınlatmak…
Ama bunu yaparken yüzlerce şartı da önümüze koyuyorlar. Yani o ilanları
almak da hiç kolay değil.
Biz bu şartları yerine getiriyoruz.
Hem de en üst kategoriden, en disiplinli şekilde, kuralların arkasına dolanmadan
gerçekleştiriyoruz.
Ama bu yılın ilk 45 gününde ciddi şekilde zarara uğradık. Çünkü resmi ilanın
yeni tarifesi ile ilgili karar alınamadı.
Hatırlıyorum geçen yıl Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Rıdvan Duran yeni yıl
girmeden zam kararını genel kuruldan almıştı ve 1 Ocak itibarıyla da yürürlüğe
girmişti. Bu yıl Şubat ayının ortası geldi o karar alınamadı. Çünkü BİK Genel
Kurulu yapılamadı.
MALİYETLER ALDI BAŞINI GİTTİ
Neden yapılamadı bilemiyorum ama bir an önce yapılması gerektiğini
biliyorum. Çünkü devlettin değerleme oranı yüzde 36’nın üzerinde yani en az bu
oranda bir zam yapacaklar. Hatta ben biraz daha fazlasını bekliyorum. Yüzde 30
bile deseniz 45 günde 45 bin TL’ye varan bir zararımız var.
Ama aynı dönemde kağıt masrafı uçtu…
Personel giderleri yükseldi, elektrik fiyatları 2 buçuk katına çıktı.
Maliyetler aldı başını gidiyor. Ve kamu görevinin küçük bir karşılığı olan resmi
ilan tarifesinde ise tık yok.
BİK önemli bir kurum ve iyi yönetiliyor. Ancak genel kurul yapılamamasının
eksikliği ne ise giderilmeli ve bu iş çözülmeli. Bunu bekliyoruz.
BELEDİYELERDEN DE BEKLENTİMİZ VAR
Tabi tek beklentimiz BİK genel kurulundan değil, Kocaeli Büyükşehir
Belediyesi ve ilçe belediyelerinden de beklentilerimiz var. Yasal olarak önü
açıldı. Ankara, İzmir, İstanbul gibi büyükşehir belediyeleri meclis tutanaklarını
artık resmi ilan alan gazetelerde yayınlatıyor.
Kuralı kaidesi belli bir süreç…
Ancak bizde gündeme gelmedi.
Gelmeli.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Genel Sekreter Balamir
Gündoğdu ve ilçe belediye başkanlarına buradan çağrımız olsun.
Bu meseleyi yapabilirsiniz.
Madem meslek sorunlara girdik, iki önemli not ile bitireyim:
Bir- İnternet Yasası bir an önce çıkmalı.
Çünkü sektörün önünü açacak gelişme odur. Hem önünü açacak hem de
kurallara bağlayacak. Bu kaostan bir an önce kurtulmak lazım.
İki- Gazeteciler Odası kurulmalı…
Hem de bir an önce kurulmalı. Herkes paldır küldür gazete yapamamalı. Şartı
şurtu olmalı…
Bunun çok önemli bir görev olduğunu anlamayanlar, kolay yoldan köşeyi
dönebilme aracı sanıyor.
Sektörün de altını üstüne getiriyorlar. Bunlara izin vermemek gerekiyor.
