İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel’in danışmanlığını yaptığı Veli
Esen’in çalışmasında sosyal medya platformlarının siyasi kampanyaların önemli bir
parçası haline geldiği ve genç seçmenler için birincil siyasi bilgi kaynağı olduğu
ortaya kondu.
367 katılımcıyla gerçekleştirilen çalışma, sosyal medya kullanım sıklığı ile siyasi
tutum ve katılım düzeyleri arasındaki bağlantıyı inceledi. Araştırma sonuçlarına göre,
sosyal medya, bireylerin siyasi bilgilere kolay erişimini sağlaması ve medeni
tartışmalar için bir alan oluşturması yönüyle yanlış bilgi yayılımı ve siyasi
kutuplaşmanın artışı gibi olumsuz etkilerinde dikkat çektiği belirtildi.
Ankete dayalı bu araştırmada, sosyal medyanın genç seçmenlerin siyasi katılımını
artırdığı görülürken, özellikle adayların seçmenlerle doğrudan iletişim kurma
yeteneğinin bu platformlar aracılığıyla güçlendiği tespit edildi.
Seçmenlerin sosyal medyada aktif rol alması önemli
Çalışmada öne çıkan öneriler arasında seçmenlerin, sosyal medyada karşılaştıkları
siyasi bilgileri eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirmeleri, siyasi içerikleri paylaşarak,
yorum yaparak veya tartışmalara katılarak aktif rol almaları, Sosyal medya
kullanımını yalnızca içerik tüketimi için değil, siyasi gruplara katılma, etkinliklere
destek verme ve adaylarla etkileşim kurma gibi daha etkin yöntemlerle
değerlendirmeleri gerektiği vurgulandı.
Siyasi partiler sosyal medyada daha sistematik olmalı
Araştırmanın sonunda, sosyal medyanın seçmen davranışlarını yönlendirme gücü ve
bu gücün daha verimli ve etik şekilde kullanılmasına yönelik stratejiler belirlendi.
Siyasal partilerin, sosyal medyada daha sistematik ve ciddi bir yaklaşım
benimsemeleri, geleneksel içerik türlerinin ötesine geçilmesi ve sosyal medya
kullanıcılarının doğru bilgiye erişimini sağlamak ve yanlış bilgilendirmeyi önlemek için
eğitim programlarının geliştirilmesi önerildi.